zannedilenin aksine, sadece türkiye'de değil, her ülkede olandır. sadece, bizim gibi ülkelerde bu durum göze daha çok batar.
batı'da, iyi eğitim almış birisi, evini arabasını alabilirken (bizde de öyleydi bir zamanlar), türkiye'de maaşlar ancak karın doyurduğu için, sermaye sahipleri, okuyanları küçümsemektedir.
eskiden, okumuş birisini çalıştırmak, iyi bütçe isterdi ve iyi ücret ödemek zorunda olan sermaye sahipleri, çalıştırdıkları kişiyi küçümseyemezdi. fakat, şimdi 3 kuruşa bir sürü eğitim almış, nitelikli birisini çalıştıran bir hanzo, elbette onu da, emeğini de küçümseyecektir.
daha kötüsü, nitelikli kişilerin okuması gerekirken, okumanın değeri azaltıldığı için, bu kişiler eğitimli nüfusa daha az katılacaklar. bu da neye sebep olacak? ülkede eğitimlinin de kalitesinin düşmesine...
zaten, kaliteli kişiler, bir şekilde yurtdışına gidiyordu. geriye, gidemeyenler kalıyordu. yani kalite zaten düşmüştü. ve okumanın değeri azaldıkça, kalite daha da düşecek. çünkü insanlar okumak istemeyecekler.
tabii şunu söylemiyorum, tarihin hiç bir döneminde, eğitim, sermayeye denk olmamıştır ve olamayacaktır. çünkü, sermaye demek, üretim araçlarına sahip olmak demektir. üretim aracının sahibiyle, oradaki çalışanın denk olması, zaten imkansızdır. ancak, yıllarını eğitime vermiş birisi, sadece karın doyurur haldeyse, ona kimse saygı duymaz ve küçümser. daha fenası, eğitimsizlikle bir farkı kalmazsa, eğitimin anlamı ve avantajı da kalmaz.
türkiye'de meslekler, bilinçli şekilde bitirildi. 1 tane iyi okul mezununa rakip 100 tane kalitesiz mezun çıkarıldı. toplam ihtiyaç da 10 kişi olunca, piyasa, 1 tane iyi eğitimli kişinin değerini de düşürdü. (bizim patronların çoğu kazmadır zaten. i̇yi personelin önemini bilmez, anlamazlar.)
okumak, bir hak değil, ayrıcalık olmalıdır. ama kime ayrıcalık? zekası yüksek, çalışkan insanlara. eğer, eğitimi herkese vermeye kalkarsan, zaten o herkesin ortalama iq seviyesi çok düşük olduğu için, verilecek eğitim yetersiz hale gelecektir ve de iyi eğitimin de değeri kalmayacaktır.
haliyle, tüccar her zaman okumuşu küçümser, ama okumuşun bu kadar ezildiği bir dönemi türkiye tarihi yazmadı.
sonuç?
dönecek, dolaşacak, tüccara patlayacak ve pek çoğuna da patladı zaten.
batı'da, iyi eğitim almış birisi, evini arabasını alabilirken (bizde de öyleydi bir zamanlar), türkiye'de maaşlar ancak karın doyurduğu için, sermaye sahipleri, okuyanları küçümsemektedir.
eskiden, okumuş birisini çalıştırmak, iyi bütçe isterdi ve iyi ücret ödemek zorunda olan sermaye sahipleri, çalıştırdıkları kişiyi küçümseyemezdi. fakat, şimdi 3 kuruşa bir sürü eğitim almış, nitelikli birisini çalıştıran bir hanzo, elbette onu da, emeğini de küçümseyecektir.
daha kötüsü, nitelikli kişilerin okuması gerekirken, okumanın değeri azaltıldığı için, bu kişiler eğitimli nüfusa daha az katılacaklar. bu da neye sebep olacak? ülkede eğitimlinin de kalitesinin düşmesine...
zaten, kaliteli kişiler, bir şekilde yurtdışına gidiyordu. geriye, gidemeyenler kalıyordu. yani kalite zaten düşmüştü. ve okumanın değeri azaldıkça, kalite daha da düşecek. çünkü insanlar okumak istemeyecekler.
tabii şunu söylemiyorum, tarihin hiç bir döneminde, eğitim, sermayeye denk olmamıştır ve olamayacaktır. çünkü, sermaye demek, üretim araçlarına sahip olmak demektir. üretim aracının sahibiyle, oradaki çalışanın denk olması, zaten imkansızdır. ancak, yıllarını eğitime vermiş birisi, sadece karın doyurur haldeyse, ona kimse saygı duymaz ve küçümser. daha fenası, eğitimsizlikle bir farkı kalmazsa, eğitimin anlamı ve avantajı da kalmaz.
türkiye'de meslekler, bilinçli şekilde bitirildi. 1 tane iyi okul mezununa rakip 100 tane kalitesiz mezun çıkarıldı. toplam ihtiyaç da 10 kişi olunca, piyasa, 1 tane iyi eğitimli kişinin değerini de düşürdü. (bizim patronların çoğu kazmadır zaten. i̇yi personelin önemini bilmez, anlamazlar.)
okumak, bir hak değil, ayrıcalık olmalıdır. ama kime ayrıcalık? zekası yüksek, çalışkan insanlara. eğer, eğitimi herkese vermeye kalkarsan, zaten o herkesin ortalama iq seviyesi çok düşük olduğu için, verilecek eğitim yetersiz hale gelecektir ve de iyi eğitimin de değeri kalmayacaktır.
haliyle, tüccar her zaman okumuşu küçümser, ama okumuşun bu kadar ezildiği bir dönemi türkiye tarihi yazmadı.
sonuç?
dönecek, dolaşacak, tüccara patlayacak ve pek çoğuna da patladı zaten.
