2022 global krizi – Borsa Sözluk
bond piyasalarının çökmeye başlamasıyla, artık bir krizden bahsedebiliriz. 2023 senesinde de kriz devam edebilir.

70'li yıllardaki petrol krizinin bir benzerini, özellikle avrupa yaşamakta. üretim şoku yaşanıyor. üstelik, bu şok 2020'de ve 2021'de de çakma pandemi esnasında yaşanmıştı. bu defa rusya ukrayna savaşı sebep oluyor.

arz kaynaklı krizler, nadiren yaşanır, ancak tehlikeli bir kriz türüdür ve süreç hemen bitmez. uzun yıllar yüksek faiz uygulanır ve ekonomilerin rayına oturması çok zaman alır.

i̇lginçtir, türkiye zaten küçüleceği kadar küçüldüğü için, bu krizi pek hissetmemekte. 2020 ve 2021'de çakma pandemi oyununa gelerek kendi ekonomimize zarar vermiş olsak da, 2022'de en azından sanayinin çarkları dönmekte. elbette, rusya ile papaz olmayıp, gaz sorunu yaşamamamız da bunda bir etkendir.

2022 global krizi, 2023'de çok daha büyük bir krize çevirebilir. seri iflaslar görebiliriz. üstelik, bu defa faizlerin inmesi de mümkün olmayabilir. agresif vergi indirimleri veya devletlerin anormal borçlar altına girmeleri mümkün olabilir. avrupa'nın borçlanma şansı da pek yok.

zannedilenin aksine, krizden en karlı çıkan ülkelerden birisi de rusya oldu. ekmek elden, su gölden devam ediyorlar.

bu tarz krizlerde uzun vadede kazanan ise genellikle abd oluyor. çünkü, krizin çıkışını, gelişimini ve sonuçlarını iyi yönetiyorlar ve rakip bölgelerin daha fazla hasar görmesini sağlıyorlar.

artık tatlı dönemler sona erdi. ucuz ve bol mal bulma devri bitti.
Arz kaynaklı krizlerin giderek sıklığının, frekansının artacağını ve bunun küresel olarak sirayet edeceğini düşünmekteyim. Para arzlarıyla sürükleye sürükleye ekonomileri itmenin aslen temelde yatan taş gibi ağır bir nedeni var.

Influence tabanlı yetişmiş nesiller!! ( Acilen büyük otomasyon-robotize işgücü marketi devreye girmeli - sebeplerini açıklayalım).

Zira algı kolay kırılabilen birşey değildir, genelde de gerçekle iç içedir.

Eski nesiller çoğunlukla kendi köy-kasaba-şehir dar alanlarında ve kısıtlı bilgi girdileriyle yaşamaktaydı. Bu hayatlarını basit, yönlendirilebilir ve toplum faydasına doğru mecburi bir itki yapan yapıdaydı . Zira şahit oldukları toplum, direk diplerinde yaşayan insanlardı. Genel sosyal hayatın dışındaki insanlar, burjuvazi denilebilecek yapıdaydı ve onların da kendi izole hayatları vardı. Serf-burjuva çok iç içe girmezdi .

Sonraki süreçte hayatımıza internet girdi. Çok değil yaygınlığı 20 senelik .

Bilginin maliyeti acayip ucuzladı ve seçilebilir oldu. Günlük hayata olan faydaları saymakla bitmez. İnsanlar bilgiye çok rahat ulaşır oldu. Peki bilgi, eski bilgi olarak kaldı mı ? O kısıma gelelim. Bilgiyi alıp yeni bilgi mi ürettik ? Yoksa sadece tükettik mi ?

İlginçtir ki internet sistemi insanları farklı yollara sürükledi. İnsanlar, özellikle de zengin - varlıklı kesimler hayatlarını daha fazla onaylanma güdüsü eşliğinde 'pornografik' olarak sergiledi. Özellikle de 2010 sonrası bu etki fazlasıyla hayatımıza girdi.

(bkz. pornografik : ilgiyi aşırı tetikleyen nesne, görsel, video , olay )

Bu sergileme takdir getirisini onlara toplasa da aslen sistemin ana çarkını iten labor market'i algısal olarak sakatladı. Sakatlamaktan kasıt şu. Evveliyatında işçi kesim hiçbir şekilde varlıklı kesimin tam olarak ne yaptığını kestiremiyordu. Anlar gibi olanlara ise ''onlarda ahlak yok'' dezenformasyonu çakılıyordu. Kendi sosyal alanınızda farklı olursanız, onaylanmazsınız'a getiriliyordu iş . Eski varlıklılar-zenginler bu konuda basiretli insanlardı. Sistemlerini koruyacak hamlelerini yapmaktan geri kalmadılar.

Ancak yeni düzendeki varlıklılar, mal sahibi olamayanlara kendilerini sergileyerek bi' nevi ''Sen ne yaparsan yap bu hayata ulaşamazsın'' güdüsünü aşıladı.

Bu neye yol açtı biliyor musunuz ? İnsanların daha az çalışmasına ve/veya kısa yoldan köşe dönme arayışlarının ciddi peak yapmasına.

Peki finalde bu neye yol açar ? İş gücü arzının darboğaza girmesine. Çok basit denklem. Dünyanın tamamında 500x maaşına tekabül eden şeyleri yapan insanların deneyimlerini gören milyonlar var.

Bu hayatı istiyor ve elde edebilmesinin yöntemi yok. Zira o denli bir arz yok ve/veya olsa dahi insanlardaki anlamını yitirir. Şu günün normal insanların yaşam şartlarının - kalitesinin tamamı 1700'lü yılların en zenginlerinde dahi yoktu ...

Bu olgu küresel . Bize özgü bir şey değil.

Coin marketine fazla basılan paraların, hükümet giveawaylerin tamamının dalmasının da yegane sebebi bu.

Lakin pareto denklemine göre 20/80 bu koşullarda her an birbirinin yerine geçebilir.

20 birim iş gücü üreten buna inat eden, 80 hızlı vurguncuları darmadağın edebilir.

Çok garip bir iş gücü pazarına giriyoruz. Bir diğer senaryoda ise başka bir setup için bunlar arka tarafta planlandı ve işleme koyuldu. Bu teorimde biraz şüpheciyim. Zira insan iç güdüsü hep en kolay, en hazcı yolu tercih etmeye meyillidir. İnternet olabildiği kadar serbest mecra idi, insanlar bunu talep etti ve sonunda talep ettikleri şey 'dünya gerçekliğine zıt şekilde' onların algısını zehirledi.