netflix'in, jeffrey eppstein'in hayat ve yakalanma hikayesini anlattığı belgesel dizidir.
her şey, vanity fair dergisinin eppstein hakkında bir yazı dizisi hazırlamak istemesiyle başlıyor. çünkü, kendisi new york'un gizli zenginlerinden ve herkesle arkadaş. haliyle, bu işadamının ilgi çekici bir konu olacağına karar veriyorlar.
araştırmaya başladıklarında, tuhaf bir şey söyleniyor kendilerine. bir ailenin, o sıralar 18 yaşından küçük kızının, kendisiyle tuhaf bir deneyim yaşadığındam, belki ailesinin anlatabileceğinden bahsediyorlar. konu da orada patlıyor. ve işin rengi değişiyor.
jeffrey eppstein'in polis şüphesi çekmesi ise, miami'nin en zengin bölgesi olan palm beach'e taşınmasıyla başlıyor. bu bölge, donald trump'ın dahi oturduğu bir yer. en kaymak tabaka burada. ve çok da güvenli de bir ortam. burada, eppstein'in villasına giden bir minibüs dolusu kızı durduruyorlar, ancak kızların yaşları 18 üstü olduğu için, illegal bir duruma rastlamıyorlar. ayrıca, kızlar, eppstein'in ofis işlerini yapmaya geldiklerini beyan ediyorlar.
daha sonraları, bu villaya 18 yaşından ufak kızlar gidip gelmeye başlıyor. bir şekilde ilk defa irtibat kurdukları liseli kızlardan bazıları, villaya arkadaşlarını da getirmeleri karşılığında, kişi başı 200$ para alıyorlar. ayrıca, villaya gelip, eppstein'e masaj yapan kızlar da, bu iş için her seferinde 200$ para alıyorlar. bunlar büyük paralar değil, ancak palm beach'i ayıran köprünün diğer tarafı, fakir bir bölge. haliyle 200$'ı kolay kazanma fikri, oldukça cazip geliyor. elbette, gelen kızların çoğu, madden zorda kalmadıkça, bir daha uğramıyorlar. ancak, bir kısmının ise, sürekli geldiği de kesin. bir yandan da polis araştırdıkça, tonla şikayet çıkıyor ortaya. ve bazı kızlar ise, okuldan kız toplayarak para kazanmaya devam ediyorlar. yani bir tür pazarlama zinciri kuruluyor ve kızları bulanların da yaşı 18'den ufak ve aynı okullardalar.
jeffrey eppstein, orta alt sınıf bir bölgede liseyi okuyor ve çok başarılı oluyor. ardından, hiç bir üniversite derecesi olmamasına rağmen, bir lisede ders vermeye başlıyor. daha sonra, burada edindiği bağlantılarla, bir borsa şirketine başvuruyor ve sahte cv'siyle yüksek ikna yeteneğini karıştırıp, opsiyon birimine giriyor. daha sonra cv'sinin sahte olduğu ortaya çıksa da, kendisini kovmak istemiyorlar, çünkü muhtemelen çok başarılı. bu esnada da, şirketin sahibinin kızıyla flört etmeye başlamış bile!
Bu arada, ilk girdiği şirket (bkz:bear stearns).
Eppstein, borsacılıkta bayağı başarılı oluyor. Öyle ki, onu "limited partner" yapıyorlar. Fakat, bir kaç sene sonra, bazı kurallara uymadığı için kovuluyor.
Eppstein, kendisi ile ilgili polis soruşturmasını öğreniyor ve ilgili polisleri ve de polis merkezini özel dedektiflere takip ettirmeye başlıyor.
Eppstein'in bir şekilde polis baskınlarından da haberi oluyor. Hatta, fbi'a giden bir kadını bile ona iletiyorlar. Öyle ki, Eppstein'in sağ kolu olan kadın Ghislaine Maxwell, bu kadın korkarak nereye taşınsa, ona ulaşıyor ve en sonunda kadın ismini değiştirip, kırsala saklanmakta buluyor çözümü. Yani, tam bir çete.
Ghislaine Maxwell'in babası Robert Maxwell'in ise, sonradan dolandırıcı olduğu ortaya çıkacak, İngiltere'nin en büyük gazetelerinden birisinin sahibi olduğunu da ekleyelim. (Babası ölünce, Ghislaine ABD'ye yerleşiyor. Çünkü, Londra'da Milyarlarca Dolar batık var.)
(bkz:Robert Maxwell)
Jeffrey Eppstein, daha sonra Avrupa'da iş buluyor ve onu çalıştıran şirket, o sıralar PONZİ sistemiyle çalışan bir fonun sahibi olan Steve Hoffenberg'e Eppstein'i öneriyor. Eppstein, o sırada aslında kendi harcama hesabından, çalıştığı şirketi dolandırmaya başlamış bile ve bundan haberleri var. Ancak, mülakatta Eppstein'in zekasına bayılıyorlar ve onu işe alıyorlar. Zaten işleri de PONZİ.
Daha sonra, bu PONZİ ortaya çıkıgor, ancak Eppstein, Hoffenber'e, adalet bakanlığına geçmişte muhbirlik yaptığını, dolayısıyla arasının iyi olduğunu, kendisini yakmanın Hoffenberg için hiç iyi olmayacağını söylüyor. Hoffenberg bunu yutuyor ve bu işten Eppstein en ufak yara almadan çıkıyor.
Eppstein, Hoffenberg ile iş yapmaya devam ederken, Lex Wexner isimli bir iş adamıyla da ilişi kurmaya başlıyor. Bu iş adamı, Victoria's Secret gibi markaları tek çatı altına toplayan bir mağaza ile Milyarlarca Dolar kazanmış birisi. Normalde asla kontrolü başkasına bırakmayan bu adam, Eppstein'den etkileniyor ve tuhaf şekilde işlerinin kontrolünde Eppstein'e önemli bir pay ayırıyor. Eppstein, Victorias Secret markasını da kullanarak, kendisini genç kızlara yetenek avcısı gibi de tanıtıyormuş bu dönemde. Daha sonraları, Wexner, Eppstein ile ilişkisini 2007'de kestiğini, çünkü Eppstein'in kendisinden 46 Milyon Dolar çaldığını fakrettiğini açıklıyor. Ancak neden mahkemeye gitmediğini söylemiyor.
Eppstein'in yargılanma süreci de bir tuhaf. Öncelikle, bir defasında savcı, dosyayı kapatıyor. Bir dahaki sefere ise, 18 aylık komik bir ceza yiyor. Bunun 6 ayını konforlu bir cezaevinde, pek de kilitlenmeden, ve hatta zaman zaman dışarı çıkmasına izin verilerek geçirdikten sonra, kalan süreyi de 12 ay ev hapsiyle geçirmesi için izin veriliyor, ama pek de denetlenmiyor. Eppstein fazla ortalıkta gözükmese de, sık sık dışarı çıkıyor. Bu arada ev hapsi, meşhur Palm Beach'te kullandıkları aynı yer.
Epsstein'in Karayipler'de bir ada satın aldığını, daha sonraları, her türlü aktivitesini bu adada yaptığını, özel jeti olduğunu, bu adanın çok sayıda ev ve kameralarla dolu olduğunu, hatta özel cep telefonu şebekesi dahi kurdurduğunu ekleyelim. Bu adaya çok ünlü isimler gidip geliyorlar.
Eppstein aslında her şeyden yırtıyor. Peki, ne oluyor da başı yanıyor?
2016'da Donald Trump seçiliyor ve iş gücü bakanı olarak, şu meşhur savcı, Alexander Acosta atanıyor. Bu atamadan sonra, bir hakim, federal hükumeti suçlayan bir dava açıyor ve Acosta da yargılanıyor. Bir süre sonra, Acosta istifasını açıklıyor.
Jeffrey Eppstein, Fransa dönüşü, havalimanında gözaltına alınıyor. Kefalet için 500 Milyon $ gibi rakamlar vermeye hazır olduklarını beyan ediyorlar. Kefalet çıkacakken, Eppstein'in ofisi basılıyor ve çelik kasasında çocuk pornosu ve çok sayıda pasaport bulunuyor. Bunun üzerine, kefalet rafa kalkıyor.
Daha dava sürerken, kısa bir süre sonra, Eppstein'in cesedi bulunuyor. Öyle ki, gardiyanlar uyuyormuş, kameralar ise bozukmuş. Eppstein'in kendisini çarşafla astığı iddia ediliyor. Fakat, çarşafın asıldığı yer, yerden en fazla 1.5 metre yüksek.
Daha sonraları, Eppstein'in New York'taki evinde, her noktanın kameralarla izlendiği ve kayıt altına alındığı ortaya çıkıyor. Oraya giren çıkan herkes ne yaptıysa...
Eppstein'in intiharına kardeşi inanmıyor ve otopsiyi incelettiriyor. Kırılan boğaz kemiğini inceleyen doktor, bir intihar vakasında, kemiğin oradan kırılmasının çok çok nadir olabileceğini söylüyor.
Bir diğer tuhaflık ise, intihardan 2 gün önce Eppstein'in, tüm varlıklarını offshore bir banka hesabına taşıttırması olmuş. İntihar edecek birisi bunu neden yapsın?
Ghislaine Maxwell 2020'de tutuklanmış ve 35 yılla yargılanıyormuş.
her şey, vanity fair dergisinin eppstein hakkında bir yazı dizisi hazırlamak istemesiyle başlıyor. çünkü, kendisi new york'un gizli zenginlerinden ve herkesle arkadaş. haliyle, bu işadamının ilgi çekici bir konu olacağına karar veriyorlar.
araştırmaya başladıklarında, tuhaf bir şey söyleniyor kendilerine. bir ailenin, o sıralar 18 yaşından küçük kızının, kendisiyle tuhaf bir deneyim yaşadığındam, belki ailesinin anlatabileceğinden bahsediyorlar. konu da orada patlıyor. ve işin rengi değişiyor.
jeffrey eppstein'in polis şüphesi çekmesi ise, miami'nin en zengin bölgesi olan palm beach'e taşınmasıyla başlıyor. bu bölge, donald trump'ın dahi oturduğu bir yer. en kaymak tabaka burada. ve çok da güvenli de bir ortam. burada, eppstein'in villasına giden bir minibüs dolusu kızı durduruyorlar, ancak kızların yaşları 18 üstü olduğu için, illegal bir duruma rastlamıyorlar. ayrıca, kızlar, eppstein'in ofis işlerini yapmaya geldiklerini beyan ediyorlar.
daha sonraları, bu villaya 18 yaşından ufak kızlar gidip gelmeye başlıyor. bir şekilde ilk defa irtibat kurdukları liseli kızlardan bazıları, villaya arkadaşlarını da getirmeleri karşılığında, kişi başı 200$ para alıyorlar. ayrıca, villaya gelip, eppstein'e masaj yapan kızlar da, bu iş için her seferinde 200$ para alıyorlar. bunlar büyük paralar değil, ancak palm beach'i ayıran köprünün diğer tarafı, fakir bir bölge. haliyle 200$'ı kolay kazanma fikri, oldukça cazip geliyor. elbette, gelen kızların çoğu, madden zorda kalmadıkça, bir daha uğramıyorlar. ancak, bir kısmının ise, sürekli geldiği de kesin. bir yandan da polis araştırdıkça, tonla şikayet çıkıyor ortaya. ve bazı kızlar ise, okuldan kız toplayarak para kazanmaya devam ediyorlar. yani bir tür pazarlama zinciri kuruluyor ve kızları bulanların da yaşı 18'den ufak ve aynı okullardalar.
jeffrey eppstein, orta alt sınıf bir bölgede liseyi okuyor ve çok başarılı oluyor. ardından, hiç bir üniversite derecesi olmamasına rağmen, bir lisede ders vermeye başlıyor. daha sonra, burada edindiği bağlantılarla, bir borsa şirketine başvuruyor ve sahte cv'siyle yüksek ikna yeteneğini karıştırıp, opsiyon birimine giriyor. daha sonra cv'sinin sahte olduğu ortaya çıksa da, kendisini kovmak istemiyorlar, çünkü muhtemelen çok başarılı. bu esnada da, şirketin sahibinin kızıyla flört etmeye başlamış bile!
Bu arada, ilk girdiği şirket (bkz:bear stearns).
Eppstein, borsacılıkta bayağı başarılı oluyor. Öyle ki, onu "limited partner" yapıyorlar. Fakat, bir kaç sene sonra, bazı kurallara uymadığı için kovuluyor.
Eppstein, kendisi ile ilgili polis soruşturmasını öğreniyor ve ilgili polisleri ve de polis merkezini özel dedektiflere takip ettirmeye başlıyor.
Eppstein'in bir şekilde polis baskınlarından da haberi oluyor. Hatta, fbi'a giden bir kadını bile ona iletiyorlar. Öyle ki, Eppstein'in sağ kolu olan kadın Ghislaine Maxwell, bu kadın korkarak nereye taşınsa, ona ulaşıyor ve en sonunda kadın ismini değiştirip, kırsala saklanmakta buluyor çözümü. Yani, tam bir çete.
Ghislaine Maxwell'in babası Robert Maxwell'in ise, sonradan dolandırıcı olduğu ortaya çıkacak, İngiltere'nin en büyük gazetelerinden birisinin sahibi olduğunu da ekleyelim. (Babası ölünce, Ghislaine ABD'ye yerleşiyor. Çünkü, Londra'da Milyarlarca Dolar batık var.)
(bkz:Robert Maxwell)
Jeffrey Eppstein, daha sonra Avrupa'da iş buluyor ve onu çalıştıran şirket, o sıralar PONZİ sistemiyle çalışan bir fonun sahibi olan Steve Hoffenberg'e Eppstein'i öneriyor. Eppstein, o sırada aslında kendi harcama hesabından, çalıştığı şirketi dolandırmaya başlamış bile ve bundan haberleri var. Ancak, mülakatta Eppstein'in zekasına bayılıyorlar ve onu işe alıyorlar. Zaten işleri de PONZİ.
Daha sonra, bu PONZİ ortaya çıkıgor, ancak Eppstein, Hoffenber'e, adalet bakanlığına geçmişte muhbirlik yaptığını, dolayısıyla arasının iyi olduğunu, kendisini yakmanın Hoffenberg için hiç iyi olmayacağını söylüyor. Hoffenberg bunu yutuyor ve bu işten Eppstein en ufak yara almadan çıkıyor.
Eppstein, Hoffenberg ile iş yapmaya devam ederken, Lex Wexner isimli bir iş adamıyla da ilişi kurmaya başlıyor. Bu iş adamı, Victoria's Secret gibi markaları tek çatı altına toplayan bir mağaza ile Milyarlarca Dolar kazanmış birisi. Normalde asla kontrolü başkasına bırakmayan bu adam, Eppstein'den etkileniyor ve tuhaf şekilde işlerinin kontrolünde Eppstein'e önemli bir pay ayırıyor. Eppstein, Victorias Secret markasını da kullanarak, kendisini genç kızlara yetenek avcısı gibi de tanıtıyormuş bu dönemde. Daha sonraları, Wexner, Eppstein ile ilişkisini 2007'de kestiğini, çünkü Eppstein'in kendisinden 46 Milyon Dolar çaldığını fakrettiğini açıklıyor. Ancak neden mahkemeye gitmediğini söylemiyor.
Eppstein'in yargılanma süreci de bir tuhaf. Öncelikle, bir defasında savcı, dosyayı kapatıyor. Bir dahaki sefere ise, 18 aylık komik bir ceza yiyor. Bunun 6 ayını konforlu bir cezaevinde, pek de kilitlenmeden, ve hatta zaman zaman dışarı çıkmasına izin verilerek geçirdikten sonra, kalan süreyi de 12 ay ev hapsiyle geçirmesi için izin veriliyor, ama pek de denetlenmiyor. Eppstein fazla ortalıkta gözükmese de, sık sık dışarı çıkıyor. Bu arada ev hapsi, meşhur Palm Beach'te kullandıkları aynı yer.
Epsstein'in Karayipler'de bir ada satın aldığını, daha sonraları, her türlü aktivitesini bu adada yaptığını, özel jeti olduğunu, bu adanın çok sayıda ev ve kameralarla dolu olduğunu, hatta özel cep telefonu şebekesi dahi kurdurduğunu ekleyelim. Bu adaya çok ünlü isimler gidip geliyorlar.
Eppstein aslında her şeyden yırtıyor. Peki, ne oluyor da başı yanıyor?
2016'da Donald Trump seçiliyor ve iş gücü bakanı olarak, şu meşhur savcı, Alexander Acosta atanıyor. Bu atamadan sonra, bir hakim, federal hükumeti suçlayan bir dava açıyor ve Acosta da yargılanıyor. Bir süre sonra, Acosta istifasını açıklıyor.
Jeffrey Eppstein, Fransa dönüşü, havalimanında gözaltına alınıyor. Kefalet için 500 Milyon $ gibi rakamlar vermeye hazır olduklarını beyan ediyorlar. Kefalet çıkacakken, Eppstein'in ofisi basılıyor ve çelik kasasında çocuk pornosu ve çok sayıda pasaport bulunuyor. Bunun üzerine, kefalet rafa kalkıyor.
Daha dava sürerken, kısa bir süre sonra, Eppstein'in cesedi bulunuyor. Öyle ki, gardiyanlar uyuyormuş, kameralar ise bozukmuş. Eppstein'in kendisini çarşafla astığı iddia ediliyor. Fakat, çarşafın asıldığı yer, yerden en fazla 1.5 metre yüksek.
Daha sonraları, Eppstein'in New York'taki evinde, her noktanın kameralarla izlendiği ve kayıt altına alındığı ortaya çıkıyor. Oraya giren çıkan herkes ne yaptıysa...
Eppstein'in intiharına kardeşi inanmıyor ve otopsiyi incelettiriyor. Kırılan boğaz kemiğini inceleyen doktor, bir intihar vakasında, kemiğin oradan kırılmasının çok çok nadir olabileceğini söylüyor.
Bir diğer tuhaflık ise, intihardan 2 gün önce Eppstein'in, tüm varlıklarını offshore bir banka hesabına taşıttırması olmuş. İntihar edecek birisi bunu neden yapsın?
Ghislaine Maxwell 2020'de tutuklanmış ve 35 yılla yargılanıyormuş.