türkiye'de gözden kaçırılan önemli bir gerçektir. bu kadar manipülasyoncu var. bu kadar dandik tahtaları pazarlayan hırsız var. fakat bunlar neden bitmiyor?
çünkü, bu dolandırıcıların müşterisi olan küçük dolandırıcılar hiç bitmiyor. herkes uyanık geçiniyor. uyanık geçinenlere de düzenli geçiriyorlar.
sadece borsa değil, tüm organize dolandırıcılık vakalarında, dolandırılanlar da aslında, dolandıranı dolandırmak isteyen çakma çakallar.
türkiye'de çoğunluğun hayali, çalışmadan, emek vermeden, kısa yoldan zengin olmaktır. bu istek osmanlı döneminden kalma yağma kültürünün devamıdır. eskiden ne güzel, sefere çıkılıyordu, batılı gavurun malına, karısına, kızına, mülküne çökülüyordu ve geri dönülüyordu. bu ganimetlerle senelerce idare ediliyordu. çalışmadan, üretmeden... (oraların adaletle yönetildiği palavradır. madem öyle yönetildi, neden ilk fırsatta ayaklandılar? çünkü, size palavra sıkılıyor. gerçekler çok farklı.)
ülkemizdeki mevcut kitle de bundan farklı değildir. kimse çalışmak istemiyor. hala arzulanan, batı'daki o zenginliktir.
aynı kafa, borsada da kolay yoldan para kazanacağını zannediyor ve kendisine bu bilgileri kolayca üfürecek tüyo üstadları arıyor. halbuki, kim senin için mesai yapar? bu kişiler pazarlama yapar. kerizler de pazarlanan mallara atlarlar. böylece, küçük dolandırıcıların servetleri, büyük dolandırıcılara transfer edilir.
dolayısıyla, ky için, küçük dolandırıcılar sürüsü denilebilir. türkiye'de alt tabakaya doğru gidildikçe, uyanıklığın da arttığını eklerseniz, ky denilen kitlenin beş para etmez tipler olduğunu da anlarsınız.
bilgi çok değerlidir. gerçek bilgiyi açık kaynaklardan ve ücretsiz elde etmek imkansıza yakındır. ancak, düşük iq sahibi kitlelere bunu anlatabilmek de mümkün olmadığı gibi, zaten bilgiye ödeyecek paraları da genelde yoktur.
çünkü, bu dolandırıcıların müşterisi olan küçük dolandırıcılar hiç bitmiyor. herkes uyanık geçiniyor. uyanık geçinenlere de düzenli geçiriyorlar.
sadece borsa değil, tüm organize dolandırıcılık vakalarında, dolandırılanlar da aslında, dolandıranı dolandırmak isteyen çakma çakallar.
türkiye'de çoğunluğun hayali, çalışmadan, emek vermeden, kısa yoldan zengin olmaktır. bu istek osmanlı döneminden kalma yağma kültürünün devamıdır. eskiden ne güzel, sefere çıkılıyordu, batılı gavurun malına, karısına, kızına, mülküne çökülüyordu ve geri dönülüyordu. bu ganimetlerle senelerce idare ediliyordu. çalışmadan, üretmeden... (oraların adaletle yönetildiği palavradır. madem öyle yönetildi, neden ilk fırsatta ayaklandılar? çünkü, size palavra sıkılıyor. gerçekler çok farklı.)
ülkemizdeki mevcut kitle de bundan farklı değildir. kimse çalışmak istemiyor. hala arzulanan, batı'daki o zenginliktir.
aynı kafa, borsada da kolay yoldan para kazanacağını zannediyor ve kendisine bu bilgileri kolayca üfürecek tüyo üstadları arıyor. halbuki, kim senin için mesai yapar? bu kişiler pazarlama yapar. kerizler de pazarlanan mallara atlarlar. böylece, küçük dolandırıcıların servetleri, büyük dolandırıcılara transfer edilir.
dolayısıyla, ky için, küçük dolandırıcılar sürüsü denilebilir. türkiye'de alt tabakaya doğru gidildikçe, uyanıklığın da arttığını eklerseniz, ky denilen kitlenin beş para etmez tipler olduğunu da anlarsınız.
bilgi çok değerlidir. gerçek bilgiyi açık kaynaklardan ve ücretsiz elde etmek imkansıza yakındır. ancak, düşük iq sahibi kitlelere bunu anlatabilmek de mümkün olmadığı gibi, zaten bilgiye ödeyecek paraları da genelde yoktur.
